12 Ağustos 2013 Pazartesi

hiçbir şeyin ölüm kadar hakiki ve garanti olmadığı dünyada öyle ucuza alıyoruz ki günahları; kendim için korkuyorum sevdiklerim için korkuyorum çünkü zaman koskoca veballerin minik minik bölünerek önümüze atılı verildiği bir zaman ve nefs tercih edilmeye çok müsait görünüyor çoğu kez.: öğrenci olmayıp üç beş kuruş indiriminden faydalanmak uğruna kul hakkının hamallığına vebaline razı olmak gibi, ...bir sepet fazla fındık için komşu sınırdan bahçeye uzayan dalları toplayıp yapılanın hırsızlık olduğunu anlamazdan gelmek gibi, sınavla personel alınan bir müesseseye havadan yerleşip helal kazanç sağladığını sanmak gibi...kamuya ait ortak kullanım alanlarından babamızın malı edasıyla yararlanırken herkesin orada bizim kadar hakkı olduğunu unutup hiç tanımadığımız muhtemelen de tanımayacağımız insanların hakkına girmek gibi...iş yerinde vazifemizi yıkacak uslu mizaçlı birini bulur bulmaz gözünün yaşına bakmayıp namusla para kazandığını sanmak gibi...huyunu suyunu zerrece bilmeyip sırf toplum içinde barınabilmek ya da sadece nefsini memnun etmek amacıyla onu bunu yaftalayıp kimsenin ahını almadığını sanarak yaşamak gibi... basit, dikkate değer görülmeyen, âdeta gelenekselleşmiş içimize işlemiş günahlara kapılıp nefsime uymaktan Allaha sığınırım. Bağışlanabilmek umudunun dahi nimet olduğunu idrak edenlerden olmayı nasip etsin rabbim cümlemize inşallah.amin.

Hiç yorum yok: